Şemsiye Nasıl Yapılır?

Şemsiye, yağmur ve güneşten korunmak amacıyla kullanılan bir aksesuardır.

İlk kullanım dönemlerinde “parasol” denilen (para=durdurmak, sol=güneş anlamında) şemsiye, Türkçeye Arapça’daki şemsiyye sözcüğünden gelmiştir. TDK’na göre;

  • Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya, güncek,
  • Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapçıkların ucunda bulunan çiçek topluluğu.”

olarak tanımlanmakta olup, plaj ve bahçelerde güneşlik olarak kullanılabileceği açıklaması da yapılmaktadır. İngilizce’de Latince Umbra=gölge kökenli sözcükten türeyen şemsiye 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Tarihçe

İlk şemsiye kullanımına Mezopotamya’da rastlanır. Güneşten korunmak amacıyla kullanılan ilk şemsiyelerden sonra MÖ 1200 yıllarında Antik Mısır’da koruyucu bir niteliği olduğuna inanılan şemsiye, Roma kültürüne Mısır’dan geçti. Yapımında yaprak ve papirüslerin kullanıldığı şemsiyenin kullanımı Antik Yunan kültüründe de görülür. Yağmura karşı ilk kullanımın Çin’de olduğu bilinmektedir. Kağıttan yapılan şemsiyeler reçinelenerek su geçirmez yapılmış ve yağmurdan korunmak amacıyla kullanıldı. 16. yüzyıl sonlarında batı dünyasında yaygınlaşan şemsiye; Faslı gezgin ve yazar Janas Hanway (1712-1786) tarafından Londra’da kullanılarak aksesuarın tanınmasını sağladı. Bu süreçte İngiliz burjuvazisi tarafından “Hanway” olarak adlandırıldı.

İlk zamanlarda bir çeşit yağla kaplanarak su geçirmezliği sağlanan şemsiyeler, çok dayanıklı olmamakla birlikte giderek kullanımının artmasıyla daha dayanıklı modeller üretilmeye başlandı. Seri üretimine 1830 yılında Londra’da “James Smith and Sons” şirketinde başlanan şemsiyelerin saplarının yapımında balina kemiği ve ahşap tercih edildi. 1852’de Samuel Fox adlı bir üreticinin çelik tel kullanmasıyla değişik modellerin üretimine başlandı.

Türkiye’de şemsiye

Türkiye’de ilk örnekler ülke dışından getirilen şemsiyelerin kullanımıyla oldu. 1882 yılında İstanbul’da yaşayan Robenson adlı bir İngiliz’in üretime başlamasıyla ilk yerli yapım şemsiyeler de kullanıma girdi. Bugün dünyada, çeşitli modelleri, boy ve renkte olanları bulunan şemsiyeler, değişik yay mekanizmaları aracılığıyla açılıp kapanan, manuel, yarı otomatik ve tam otomatik modeller içermektedir.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir