İnsan Yüzünün Anne Karnında Oluşumu

Yüz, canlıların başlarının ön bölümüne verilen isim: alın, gözler, burun, yanaklar, ağız ve çenenin oluşturduğu bütün. Surat, sima, çehre kelimeleri ile eşanlamlıdır.

İnsanlar, yüzlerde sunulan özellikler konusunda birbirlerine katılıyorlar, ancak bazı araştırmalar bu görevi biraz abartabiliyor ve nihayetinde de yanlış genellemelerde bulunabiliyor. Örneğin, bir yüzün güvenilir veya güvenilmez göründüğü hakkında insanlar arasında mükemmel denebilecek kadar bir fikirbirliği olsa dahi, aslında bu durum söz konusu kişinin güvenilir ya da güvenilmez olduğu anlamına gelmez.

Attitudes and Social Cognition’da yayımlanan ve hem laboratuvar ortamında hem de gerçek dünyada yapılan bir araştırmada, güvenilmez görünen insanların, güvenilir olarak görünen insanlardan daha az güvenilir olmadıkları sonucuna ulaşıldı. Laboratuvar ortamında, öğrenciler, bir testte hile yapmaları konusunda cesaretlendirildi ve hile yapan ve yapmayan öğrencilerin yüz fotoğraflarından güvenilirlik algılamalarında herhangi bir fark bulunmuyordu. Benzer şekilde, savaş suçlusu ve kahramanı insanların fotoğrafları gösterildiğinde, gözlemciler bu yüzlerin güvenilirliği konusunda herhangi bir farklılık oylamasında bulunmadı.

Evrimsel açıdan, özellikle de olumsuz özellikler söz konusu olduğunda aşırı genellemelerde bulunmak mantıklı olabilir. Hatta bu durum beklenmedik bir saldırıdan kurtulmak ve hayatta kalabilme konusunda güvenli bir tercihtir. Fakat, bu esasında ilk izlenimlere fazla güvenmememiz gerektiği anlamına da geliyor.

Başta bahsettiğimiz cinsel dürtü araştırmasına geri dönelim; yüz genişliği ile cinsel dürtü arasında bir bağlantı var olsa da, yüzü geniş her insanın bir seks manyağı olduğu çıkarımında bulunmak hatalıdır.

Gerek araştırmacıların kendisi, gerek bu araştırmaların aktarımını yapan popüler bilim platformları, gerek gazeteler, gerekse de okurlar geniş bir grupta görülen bu ilişkiyi, her bireyde bulunan bir gerçek gibi sunmaktan ziyade bir eğilim olarak değerlendirmeli ve sunumunu da bu şekilde yapmalıdır. Yani sunum, geniş yüz hatlarına sahip insanlar arasında cinsel dürtü ortalamasının daha yüksek olabileceği şeklinde yapılmalı. Çünkü bu durum; uzun yüz hatlarına sahip insanlar arasında da cinsel dürtüsü yüksek olan insanlar olabileceği ve geniş yüz hatlarına sahip insanlar arasında da cinsel dürtünün oldukça düşük olduğu insanlar olabileceği anlamına gelir.

Her ne kadar bazıları yorumlamayı uzatsa da, yüz hatları üzerine yürütülen araştırmalar, son derece dengeli ve iyi şekilde yürütülüyor. Bu yüzden gerek araştırmacılar, gerek popüler bilim yazarları gerekse de okurlar bu araştırma sonuçlarını olağan kurallara bakarak yorumlamalı ve gerçek olabilecek kadar iyi görünüyorsa muhtemelen geçerli olabileceğini göz önünde bulundurmalı. Yüzlere bakarak, sağlık, karakter ve evet; cinsel yönelim konusunda da çıkarımlarda bulunabilsek de, bu karakteristiklerin grup seviyesindeki yorumlamasında ve kişilere dair varsayımlarda bulunma konusunda yine de dikkatli olmayız.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir